Ameliyat Edilemeyen Karaciğer Kanseri - Yenilikçi Tedaviler
Dalak Hastalıkları
Dalak, karnın sol üst tarafında, midenin yanında ve sol kaburgalarının arkasında bulunan yaklaşık 11-12 cm uzunluğunda bir organdır. Dalağın vücutta çeşitli işlevleri vardır. Başlıca görevleri; yaşlı ve hasar görmüş kan hücrelerini filtreler, vücutta meydana gelen enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olan antikor adı verilen moleküller üretir ve kan hücrelerini depolama görevi görür. Cerrahi olarak dalağın vücuttan alınması operasyonuna splenektomi adı verilir. Splenektominin en yaygın nedeni, genellikle karın travmalarından kaynaklanan dalak yaralanması olmasına karşın bazı kanser, kan hastalıkları, enfeksiyon gibi durumlarda da splenektomi gerekebilmektedir.
Dalak Nedir?
1) Kan Hastalıkları: Orak hücreli anemi, otoimmün hemolitik anemi, idiopatik trombositopenik purpura (ITP), polistemia vera gibi diğer tedavilere yanıt alınamayan kan hastalıklarında splenektomi gerekebilmektedir.
2) Kanser Hastalıkları: Dalaktan kaynaklanan tümörlerde (En sık anjiosarkom), daha çok Hodgkin Lenfoma, Non-Hodgkin Lenfoma gibi lenfoma türlerinde splenektomi gerekliliği olabilmekle birlikte Kronik lenfositik lösemi (KLL), Hairy Cell Lösemi (Tüylü hücreli lösemi) ya da dalağa yayılan kanser türlerinde de splenektomi gerekebilmektedir.
3) Dalak büyümesi (Splenomegali): Çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen dalağın karın içerisinde boyutunun arttığı durumlarda ortaya çıkabilecek karın ağrısı, az miktarda yemek tüketilmesine rağmen erken doyma hissi gibi karın içerindeki diğer organlara bası bulgularının ortaya çıkması durumunda splenektomi gerekebilmektedir.
4) Kan hücrelerinin fazla yıkılması (Hipersplenizm): Siroz, hepatit, amiloidoz, sarkoidoz, kollojen doku hastalıkları, depo hastalıkları gibi daha birçok hastalıktan dolayı dalakta hücrelerin gereğinden fazla yıkılması, dalağın fazla fonksiyon görmesi sonucu anemi (kırmızı kan hücrelerinin düşüklüğü), trombositopeni (kan pulcuklarının azalması), lökopeni (beyaz kan hücrelerinin azalması) ile seyreden hipersplenizm durumunda splenektomi gerekebilmektedir.
5) Enfeksiyon: Dalakta antibiyotik ve diğer tedavilere yanıt vermeyen enfeksiyon, abse oluşumu gibi durumlarda splenektomi gerekebilmektedir.
Dalak cerrahisi (splenektomi) hangi durumlarda gereklidir?
Blog Yazıları
Splenektomi laparoskopik (kapalı) olarak veya tam boyutlu bir kesi ile açık teknik kullanılarak yapılabilir. Çoğunlukla organın tamamı çıkarılırken bazı durumlarda ise organın bir kısmının çıkarıldığı parsiyel splenektomi uygulanabilmektedir.Safra kesesi taşlarının ana tedavisi ameliyat ile safra kesesinin (kolesistektomi) çıkartılmasıdır. Safra kesesi ameliyatı, kapalı (laparoskopik) veya açık yöntem ile yapılabilir
Dalak Ameliyatında Cerrahi Teknikler
Açık splenktomi, laparoskopik prosedüre çok benzemekle birlikte temel fark yapılan kesinin daha uzun olmasıdır. Açık teknik genellikle laparoskopik prosedürde yapılan küçük kesinden karın içerisinden çıkarılmasının zor olacağı çok fazla büyümüş dalağı bulunan hastalarda tercih edilir. Ayrıca kanama kontrolünün yapılması ve hızlı hareket edilmesi gereken ciddi dalak yaralanması olan hastalarda tercih edilir.
Açık Splenektomi
Dalak yapısı itibarı ile çok kanlanan bir organdır. Bu durum hastalık, travma gibi olaylarda operasyon esnasında dalağı kanamaya meyilli hale getirir. Kanayan yeri lokalize etmeyi zorlaştırabilir. Dalağın aynı zamanda karın içerisinde mide, diyafragma, barsak gibi birçok organla komşuluğunun bulunması sebebiyle düşük bir oranda komşu organlarda yaralanma meydana gelebilir. Ayrıca dalak operasyonu sonrası enfeksiyon gelişme riskinde artışa sebep olacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Dalak Ameliyatı Riskleri
Splenektomi sonrası özellikle operasyon sonrası ilk aylarda enfeksiyonlara yatkınlık artmaktadır. Ciddi seyredebilecek enfeksiyonların çoğu Streptococcus pneumoniae, Neisseria meningitis ve Haemophilus influenzae isimli bakteriler sebebiyle oluşmaktadır. Bu yüzden splenektomi yapılmadan en az iki hafta önce, ya da acil splenektomi uygulanacağı durumlarda cerrahi operasyondan en fazla iki hafta sonra pnömokok, meningokok ve H. influenza aşılaması önerilmektedir.